Genç ve uluslararası üne sahip sanatçı, Mert AVADYA ile güncel sanatı, üretim pratiği ve projeleri üzerine konuştuk.
New York SVA (School of Visual Arts) Desing bölümü 2018 mezunu Mert AVADYA, Desing bölümünün altında Grafik tasarım ve sahne/dekor/heykel tasarımı üzerine yoğunlaştı. Bu süreçte yaptığı işleri Times Square’de ve New York’un çeşitli bölgeleri ve galerilerinde yaklaşık 7-8 sergiye katıldı. Sergilerin ardından Belçikalı sanat koleksiyoneri Galila Barzilai Hollander genç sanatçı Avadya’nın iki parçasını kendi koleksiyonuna kattı.
Aynı zamanda genç sanatçı, üniversite eğitiminin ikinci yılından itibaren iki arkadaşı ile beraber başlattığı ve yaklaşık 5 yıldır varlığını sürdüren Bassigue hazır giyim markasının designeridir. Markaları New York, Londra, Los Angeles gibi şehirlerde ve İstanbul’da Beymen olmak üzere dünyanın birçok yerinde satılmaktadır. Bunun dışında üniversiteden mezun olduktan sonra Art Director/ Designer kariyerine TBWA Chiat Day New York reklam ajansında başlayıp, TBWA İstanbul’da Art Director olarak devam etmektedir. Ajans hayatında Hilton, Adidas, TD Bank, McDonald’s, Coca-Cola, BMW ve IKEA gibi markaları ile çalışma fırsatı olmuştur. Bu süreçte içinde olduğu ekiplerle beraber Cannes Lions ve The Art Directors Club gibi ödüllere layık görülmüştür.
- Çok yönlü kişiliğiniz içerisindeki sanatçı kimliğinize değinirsek, eserlerinizin çıkış noktasından bahseder misiniz?Tasarım geçmişim yüzünden paralel çizgiler hayatımda önemli bir yere sahip olmuştur. Ne zaman boş bir kâğıda bir şeyler karalayacak olsam iki paralel çizgi çizmişimdir. Zamanla bu iki çizgi bir desene dönüştü ve Path ortaya çıktı. İşlerimin çıkış noktası hayatımdaki herhangi bir etken olabiliyor. Günün sonunda hayatımda yaşadıklarımı birleştirip masa başına oturup parçalarıma yansıtmaya çalışıyorum. Parçalarımda geometrik bir sistem oluşturmaya çalışıyorum. Bu sistem parçalarım geliştikçe ve yeni parçalar ürettikçe değişiyor ve de gelişiyor.
- Path adını verdiğiniz çalışmalarınızı form ve içerik açısından nasıl özetlersiniz?Path adını verdiğim eserlerimin tarzının Contemporary Abstract Art altına girdiğini düşünüyorum. Bu tarz, paralel iki çizginin oluşturduğu bir desenden meydana gelmektedir. Çizimlerdeki paralel çizgilerin oluşturduğu karmaşık yollar, insanların hayat yolculuklarını simgelemektedir. Bir serinin içerisindeki eserlere uzaktan bakıldığında, parçalar arasında göze çarpan bir farklılık görünmemektedir. Ancak bu parçalara detaylı bakıldığında her bir parçanın alınan farklı kararlardan ötürü değişen yönler gibi farklı bir hayat yolunu temsil ettiği görülmektedir. Bu iki paralel çizgi parçanın bir yerinden başlayıp çeşitli hareketler ve parçanın üzerinde çeşitli yollar izleyerek Path adını verdiğim deseni oluşturuyor. Bu desen bir yandan eski Türk desenlerini çağrıştırırken diğer yandan ise modern bir görüntüye sahip oluyor.
- Peki, eserlerinizin kompozisyonlarını oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz?Parçalarımı oluştururken hangi seri üzerinde çalıştığım dikkat ettiğim unsurlar açısından büyük değişiklikler gösteriyor. Fakat hepsinde dikkat ettiğim en büyük unsur mükemmeliyete yakın olmaya çalışmak. Her parçamda herhangi bir hata olmadan ve herhangi bir hayata göz yummadan parçalarımı ilerletiyorum. Her parça kendi içerisinde kendi kurallarını ve sistemini oluşturuyor. Ne kadar hesaplanmış gibi dursa da aslında masa başına oturduğumda hepsi o anki duygularıma göre şekilleniyor. Öncesinde belirttiğim gibi bir serinin içerisindeki eserlere uzaktan bakıldığında parçalar arasında göze çarpan bir farklılık görünmüyor. Ancak bu parçalara detaylı bakıldığında farkları görülebiliyor
- Çalışmalarınızda soyut ve geometrik formun öne çıktığını görüyoruz. Kullandığınız tekniği neye göre seçtiniz?Soyut sanatta form ve figüre bağlı kalmadan duygunun karşıya daha iyi yansıtılabildiğini düşünüyorum. Bu yüzden işlerimde soyut ve geometrik bir tarzı tercih ediyorum.
Kâğıt, teknik kalem ve neşter bıçakla her zaman yaptığım işler sayesinde aşina olmuşumdur. Kullandığım teknik de bu malzemelerin ortak noktası kabul edilebilir.
- Son olarak, Path adını verdiğiniz çalışmalarınızın güncel sanatınıza katkısından kısaca bahseder misiniz?Çalışmalarımı sadece 2 aydır yapmaya başlamışken New York, Chelsea’de bulunan George Billis Galerisi’nin Summer Group Show’a katılmış olmak resim kariyerim için güzel bir başlangıç oldu. Şimdi de çalışmalarım, Pg Art Gallery’nin bağımsız sanatçılara yer verdiği Maslak Atatürk Oto Sanayi’de bulunan alternatif sergileme mekânı Pg Pop Up’ta görülebilir. Ayrıca çalışmalarım Çukurcuma’da bulunan Faar Art Desing Gallery’de şu anda sergilenmekte. Besiktaş-Joker No:19’da “Efes +1” kapsamında yapılan sergide görülebilir.
Röoportaj: Halime BULUT / Arkeolog